NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
وَحَفْصُ
بْنُ عُمَرَ ح
و حَدَّثَنَا
ابْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنِي
أَبِي
قَالُوا
كُلُّهُمْ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ مُرَّةَ
عَنْ ابْنِ
أَبِي
لَيْلَى عَنْ
الْبَرَاءِ
أَنَّ النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ يَقْنُتُ
فِي صَلَاةِ
الصُّبْحِ
زَادَ ابْنُ
مُعَاذٍ
وَصَلَاةِ
الْمَغْرِبِ
Bera b. Azib (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre,
Resulullah (s.a.v.)
sabah namazında kunut yapardı.
(Râvi) İbn Muaz;
"Ve akşam namazında" (sözünü) ilâve etti.
İzah:
Müslim, mesâcid:
Tirmizî, salat; Nesâî, tatbik; İbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, II, 280.
Bu hadis-i şerif
musannif Ebü Davud'a iki ayrı üstâd kanahyla intikal etmiştir. Bunlardan
Ebu'l-Velîd, Müslim b.
İbrahim ve Hafs b. Ömer
vasıtasıyla gelen de Efendimizin sâdece sabah namazında kunut yaptığı
bildirildiği halde, İbn Muaz'dan gelen rivayette sabah namazına ilâveten
"akşam namazında" da kunut yaptığı bildirilmektedir. Hadis-i şerif
sabah ve akşam namazlarında kunut yapmanın cevazına delildir.